7 Mayıs 2016 Cumartesi

Günlük Yağı (Anadolu Sığla Ağacı Yağı) Yapımı

Günlük Ağacı (Anadolu sığla ağacı (Liquidambar orientalis), Altingiaceae familyasındandır. Türkiye'de Fethiye ve Muğla civarında yetişir. Köyceğiz-Fethiye arasında "Günlük ağacı" olarak bilinir. Ağaç, 20 metreye kadar boylanabilir, görünüş olarak çınara benzer. Ege Bölgesi ile Akdeniz Bölgelerinin doğal sınırı olan Dalaman Çayı boyunca yayılışı ile bilinir. Dalaman Çayını takip ederek Denizli-Acıpayam-Alcı'ya kadar yayılışı bulunur. Kızılçamın da yayılış gösterdiği dere boylarında, bilhassa Köyceğiz civarında taban arazilerde korulukları vardır. Köyceğiz'de bulunan doğal yayılış alanlarının, portakal bahçelerine dönüşmesi ile daraldığı belirtilir. Orman Genel Müdürlüğü tarafından korunan alanlarda yeni korulukları tesis edilmektedir. Türkiye dışında sadece Rodos Adasında bulunur. Subtropikal iklim özellikleri görülen sıcak, nemli ve suyu bol yerlerde yetişir. Orman fakültelerinde ve ormancılık araştırma enstitülerinde doktora düzeyinde çalışmalara konu edilmiştir. Uzun ömürlü bir ağaçtır.(Vikipedi)
Her ne kadar Sığla Yağı ülkemizde mevcut ise de, yurt dışında Frankincense olarak bilinen Günlük Yağı koku ve işlev olarak bizdeki sığla yağı ile aynı değildir. Sığla yağının keskin ve kesif bir kokusu vardır. Çamurumsu bir yapıya sahip, bildiğiniz boya verniği gibi kokan bir yağ. Ancak, günlük daha ziyade parfümlerde, tütsülerde kullanılan daha isli bir kokuya sahiptir. Ayrıca Pelesenk ağacı familyasından olup, bu yağı yapmakla uğraşmak istemeyenler aynı faydayı hazır satılan Pelesenk Yağı ile de sağlayabilirler.
Tüm bu bilgiler ışığında, ben de aktardan aldığım günlük reçinelerini (küçük küçük şampanya rengi taşlar) evdeki karabiber öğütücüsüne koyup toz haline getirmek için çektim. Sonra bu tozu koyu renk bir şişeye koyup üzerini tatlı badem yağı ile tamamladım. ağzını sıkıca kapatarak karanlık ve serin bir yerde yaklaşık 3 hafta kadar beklettim. Ara sıra çalkaladım ki kokusu yağa iyice geçsin istedim. Sonra yağı yine koyu renk bir şişeye süzerek kullanıma hazır hale getirdim. Kokusu ve yapısı sığla yağından çok farklı oldu tabiki.

Faydaları ise şöyle sıralanabilir:
Antiseptik özelliği ile ciltteki ve mide-barsak gibi organlardaki bakterileri etkisizleştiriyor
Balgam söktürücü ve solunum yollarını temizleyici etkisi var
Mantar ve uyuz gibi cilt hastalıklarının tedavisinde etkili
Parfüm ve tütsü yapımında kullanılarak isli esansı ile hoş bir etki verir
Bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır
Kan akışını düzenler ve eklemlerin hareketini rahatlatır.

Tüm bu bilgiler ışığında, günlük yağınızı hazırlayarak, ihtiyaç halinde direkt veya karışımlara eklemek suretiyle cildinize uygulayabilirsiniz. Deva olsun...

Kireç Lekeleri İçin Beyaz Sirke

Bugün evde kullanmakta olduğum, yerli bir firmanın ürettiği, Türk kahvesi makinesinin cezvelerine 2 şer yemek kaşığı beyaz sirke koyup, tekli pişirme düğmesine basıp sirkeli suyu kaynatmış oldum. Tabi beklenen köpürme gerçekleşmeyince makine ariza ışığı yakıp ısıtmayı bitiriyor. Ardından cezvedeki sirkeli suyu döküp çalkalıyor ve kuruluyorum. Işte mükemmel sonuç. 
Hemen aklınıza 'makineye zarar verir mi?' düşüncesi gelirse açıp KULLANMA KILAVUZU na bakabilirsiniz. Sirke ile temizlik orada da aynen bu sekilde yaziyor. Ancak ben beyaz sirkede daha mükemmel sonuc aldim, bu nedenle paylasmak istedim.  Her türlü tencere, tava, çaydanlık, cezve gibi mutfak gereclerindeki kireç lekelerini beyaz sirke ile temizleyebilirsiniz. Ayrıca, beyaz sirkeyi sebze ve meyveleri yıkama suyuna da gönül rahatlığı ile ekleyebilirsiniz. Asit oranı %5 civarındadır. Ben tüm deterjanların yapımında muhakkak beyaz sirkeyi kullanıyorum. Sizlere de tavsiye ederim hijyen sever okurlar ;)

6 Mayıs 2016 Cuma

Karpal Tünel Sendromu için Masaj Yağı

Gerek duruş bozukluklarından, gerekse masa başı işlerin artmış olmasından kaynaklanan sırt ve boyun ağrıları sanıyorum ki pek çoğumuzun başlıca düşmanı haline geldi. Özellikle kulunçlar ve ense bölgesinde akşam saatlerinde artarak devam eden bir ağrı ve tutulma oluyor bende. Bir de karpal tünel sendromum var. Maşallah, bu yaşta yok yok bünyede. El ve bilekleri çok fazla kullanarak iş yaptığımda, mesela kek çırpıp süpürge yaptığımda ya da cep telefonu ile uzun süre haşır neşir olup ekranı bir aşağı bir yukarı sürüklemek suretiyle baş parmak ve bilek bölgesine fazlaca yüklendiğimde, akşamına beni bekleyen harika ağrılarım oluyor:) Ama bu yağ karışımını el bileğimde masaj için kullanıyorum ve ağrımı dindiriyorum.
Bitkisel yağlarla aram oldukça iyi ve her geçen gün çeşitleri artan evdeki yağ stoğumda kaslar, eklemler, romatizmal rahatsızlıklar ve benze konularda faydaları kanıtlanmış pek çok bitkisel yağım mevcut. Daha önce de kas gevşeten ve ağrı kesici özelliği olan bir yağ karışımı tarifi vermiştim, daha az malzeme içeriyordu, yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Ben de ufak bir araştırma yaparak hem ağrı kesici ve yatıştırıcı, hem de karpal tünel sendromunda faydalı yağlardan bir karışım hazırladım kendime. Tam anlamıyla bir başucu ürünü oldu benim için. Şimdi kullandığım yağları sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Okaliptüs
Biberiye
Menekşe
Emu
Günlük (Türkiye'de günlük yağı mevcut değil ya da ben bulamadım. Yurt dışında Frankincense olarak geçiyor. Günlük ağacının reçinesi olarak bilinen ürünü aktarlardan temin edebilirsiniz. Kendi günlük yağımı kendim yaptım, tarifini de bir sonraki yazımda paylaşacağım)

Tüm bu yağlardan 20 şer damla kullandım. Küçük 10 ml lik bir damlalıklı şişeye yağları karıştırdım. Ağrım veya tutulmam olduğu zaman bilek ve el bölgesine birkaç damla damlatıp ovarak masaj yapıyorum ve öylece yatıp uyuyorum. Sabah da pamuk gibi uyanıyorum. Menekşe yağının bu karışımda olma nedeni ise hem cildi besleyici özelliği, hem de hoş kokusu. Uyku öncesi de rahatlatıcı bir aroma terapi görevi görüyor. Aklınızda bulunsun, şifa olsun :)

Ev Yapımı Çamaşır Yumuşatıcısı

Deterjanlardaki ve tüm temizlk malzemelerindeki kimyasallara karşı hem alerjik reaksiyonlar geliştiren, hem de çocuklu bir hane olduğumuzdan mümkün oldukça kaçınmaya çalışan bir insanım. Dolayısıyla, tüm deterjanlara karşı bir ev yapımı alternatif arayışlarına girmiş vaziyetteyim.
Bu konuda internet tam bir dehliz. Ne ararsanız bulabiliyorsunuz. Çoğu yurt dışında olmak üzere pek çok bayan evde kendi deterjanlarını üretmeye başlamışlar bile.
Bayanların paylaştıkları pek çok tarifler var. Bunların bir kısmında Borax gibi zehirli olabilecek kimyasallar kullanılıyor. Ben nedense şu Borax ı bir türlü sevemedim. Fen lisesi mezunu bir bayan olarak, bazı kimyasalların formüllerde kullanımı sonucu zarar verici etkilerini kaybettiklerini de biliyorum, ama nedense bir kutu borax ı alıp eve sokasım gelmiyor. Mesela katı sabun yapımında da sodyum hidroksit (kostik soda) kullanılıyor. Aslında tıkanan lavabolar için kullandığınız lavabo açıcı tozların da aynı madde olduğunu biliyor musunuz? Bir de o tozun üzerine kaynar suyu döktüğünüzde gerçekleşen tepkimeyi hatırlatayım. İşte o fokur fokur köpüren asitli yapı, sabun yapımında kullanıldığında elleri yakmayan ve temizleyen bir madde haline geliyor. İlginç ama gerçek. Fakat yine de benim içim evde bu işlemleri yapmaya henüz elvermiyor. Yapanları ilgi ile takip etmeyi ihmal etmiyorum ama bu arada :)
Şimdi, benim daha ziyade zararsız ve masum malzemelerle hazırladığım iki tip çamaşır yumuşatıcısı tarifim var. Bunlardan bir tanesinde bildiğiniz saç kremi kullanılıyor, diğerinde ise kullanılmıyor. Saç kremlerinin de kimyasal içerebileceğini düşünen üst düzey doğalcı okurlarım için diğer tarifimi önereceğim. Önce kremsiz tarifimle başlıyorum.


Malzemeler:

3 ölçü beyaz sirke (su bardağı ile hazırlıyorum, çok fazla yapmayıp bittikçe esans değiştiriyorum)
1/4 ölçü saf alkol (eczanelerde satılan etil alkol)
1/4 ölçü gül suyu
20-30 damla gül yağı
**Gül yerine lavanta esansı isterseniz lavanta yağı ve lavanta esansıyla su karışımı hazırlayabileceğiniz lavanta suyunu da tercih edebilirsiniz.

Tüm malzemeleri bir şişede veya kavanozda karıştırın ve her yıkamada normalde kullandığınız yumuşatıcı miktarı kadar yumuşatıcı gözüne ilave edin. Sirkenin yumuşatıcı etkisine alkolün dezenfekte etkisi ve gül kokusu... Bu formülü keşfettiğimden beri favorimdir.

Şimdi de saç kremi ile hazırlayabileceğiniz bir başka tarif vereyim.

Malzemeler:

6 bardak sıcak su
2 bardak beyaz sirke (ben arada bulamazsam elma sirkesi de kullanıyorum)
1,5 bardak saç kremi
20-30 damla dilediğiniz esans veya bitkisel yağ (yine lavanta veya gül ya da portakal ve limon esansları gayet güzel oluyor.)

Sıcak suya saç kremini ekleyip karıştırın. Ardından sirkeyi ekleyip yine karıştırın. homojen bir kıvam elde etmek için el blenderı ile çırpabilirsiniz. Son olarak da esanslarınızı damlatıp yeniden karıştırın ve soğumaya bırakın. Kıvamında ayrışma olursa, yani suyun altta, kremli kısmın üstte kaldığını görürseniz içine 1 yemek kaşığı gliserin ekleyip yeniden çırpabilirsiniz. gliserin homojen yapıyı koruyacaktır.
İşte hepsi bu kadar kolay bayanlar baylar. ''Kimyasala karşı bir duruşum var, benim çizgim belli kardeşimiimm'' diyen herkesin rahatlıkla yapabileceği ev yapımı formüllerle deterjanlara elveda :))))))))))))))



5 Mayıs 2016 Perşembe

Hıdrellez Kutlaması ve Kısaca Tarihi

Mayıs ayı denince akla ilk gelenlerden birisi de Hıdrellez oluyor. Baharın gelişi, doğanın canlanışı, niyetler, dilekler, bereket ve bütünlük bilinci ile harmanlanan bir kutlama, bir seremoni. Hıdrellezin olmazsa olmazı gül ağacı dalına dileklerin asılması ya da dibindeki toprağa şekillerinin çizilmesi, bir de ateş yakıp üzerinden atlama hadiseleridir. Sebebi, amacı her ne olursa olsun, insanları bir sebeple bir araya getiren, sevinç veren, umut veren her türlü kutlama ve şenlik kabulümdür ve iştirak ederim. Eminim sizler de aynı fikirdesinizdir.
Biraz da Hıdrellezin tarihiyle ve anlamıyla ilgili kısacık bilgi vererek yazımı noktalayacağım. Bu gece dileklerini evrene ve sisteme yollayacak olan umut ve ışık dolu tüm insanlara da selam olsun diyorum...

Hıdırellez ya da Hıdrellez (AzericeXıdır Ilyas ya da Xıdır Nəbi), Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu varsayılarak kutlanmaktadır. Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi (Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. 6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.
Hıdırellez'in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.
Halk geleneğince,
  • Hıdrellez gü­nü kır çiçeklerinin kaynatılarak suyundan içilmesinin hastaları iyileştireceğine,
  • Hıd­rellez gecesi bütün sulara ışık yağacağı düşünülerek o gece suya girmenin her türlü hastalığa karşı bağışıklık sağlayacağına,
  • O gece evlerdeki yiyecek ve içeceklerin ağzının açık bırakılmasının bolluk getireceğine,
  • Dileklerin bir kağıda yazılarak gül ağaçlarının dibine konulmasının ya da toplanan taşlarla çizilmesinin o dileğin gerçekleşmesini sağlayacağına inanılır. İslam kaynaklarında bu tür inanışlarla ilgili bilgiler yer almamakta ve inanışlar bölgelere göre değişiklik göstermektedir. (Vikipedi)

Gri Renk Saç / Lila ve Mavi Işıltılı Küllü Gri Saç Renklerim

Silver + Fuşya

Son dönemlerde epey moda olan bir hadiseden bahsetmek istiyorum. Gri saç boyası. Grinin belki de 50 tonunu sokaklarda görmek mümkün. Geçen kış sarı, röfleli saçıma gri ve mavi boya karışımı ile tam manasıyla kot rengi vermiştim. Açıkçası çok da şahane olmuştu ve çok beğenilmişti. Sonra sıkılgan ve maymun iştahlı yapım gereği havalar  ısınmaya başlayınca yine açıcılarla saçımı küllü açık sarıya döndürdüm. Tabi bu arada bitkisel yağlarla ve E vitamini kapsülleri ile haftada 2 gün bakım yapmayı da ihmal etmedim. Saçlarımı hep kısa boy kullanıyorum, ancak her ne kadar da kısa saçın riski daha az deseler de, uçlarda oluşacak tahribat ne yazık ki kısa saçta çok daha fazla göze batıyor ve kesimle kurtulmak bir o kadar zorlaşıyor.
Gelelim 2. kez griye dönme macerama. Bu defa da griye biraz fuşya rengi katıp tatlı küllü bir rose gold, hatta küllü pembe bir renk elde etmek istedim. Ancak, koyduğum fuşya sanıyorum az geldi ki, lila ışıltılı hoş bir gri renk çıktı ortaya. Gri saç için kullandığım boya Omega Plus ın Silver ı, mavi saç ve pembe saç (fuşya) için ise kullandığım boya Neva Color un renkler serisinden tüp boyalardır.
Saç boyası hazırlarken renge uygun oksidan kullanmak (%9'luk veya %6'lık) önemli. Ancak, daha önemli bir şey var ki, o da muhakkak her boya karışımına birkaç damla sızma zeytinyağı ya da jojoba yağı, hiç olmadı tatlı badem yağı eklemek. Bu işlem boyanın renk vermesini etkilemiyor, fakat saç tellerinizi olası hasarlara karşı bir güzel koruyor. Ayrıca boya sürdükten sonra saçı taramak ve bıyayı yaymak da oldukça kolaylaşıyor.
İşte benim çılgın renkli kafam ve boya öncesi-sonrası birkaç fotoğrafım :)


Mavili Griden önce


Mavili Griyi ilk boyadığım gün


Mavili Gri 1 ay sonra akınca


Fuşyalı Griden Önce


Fuşyalı Gri ile lila efektli gri sonuç (şu anki son hali)

4 Mayıs 2016 Çarşamba

Selülit için Kahveli Vanilyalı Şeker Peelingi / Body Sugar Scrub

 Bizim adetlerimizden biri de hamam ve kesedir. Yıllardır hemen hemen her evde de kumaş keseler banyo ve küvetlerin vazgeçilmezi olmuştur. Yurt dışında bu işi toz veya granül şeker ya da kaya tuzu kullanarak ve çeşitli yağlarla, esanslarla renklendirerek peeling dediğimiz ölü deriyi soyma işlemini uyguluyorlar.
Hanımlar evlerinde farklı formüller ile değişik body scrub lar hazırlıyorlar ve banyo keyfini aroma terapiye dönüştürüyorlar. Ben de zaman zaman yapıp uyguladığım ve hoşuma giden body scrub tariflerini burada sizlerle paylaşıyor olacağım.
Bugün bir kahve sever olarak ilk paylaşmak istediğim selülit giderici peeling tarifi, memleketimizin ABD'de medar-ı iftiharı olan Dr. Öz'ün özellikle selülitli bölgeler için yayınlamış olduğu bir tarif olacak.


Malzemeler:
1 kase esmer şeker
5 yemek kaşığı filtre kahve (Türk kahvesi de tercih edilebilir)
1/4 kase sızma zeytinyağı (tatlı badem yağı da kullanılabilir)
1 yemek kaşığı nane yağı
1 yemek kaşığı vanilya esansı
Tüm malzemeyi derin bir kasede iyice karıştırıyoruz ve kapaklı bir kavanoza koyuyoruz. Duş öncesi avucumuza bir miktar alarak özellikle kalça, basen ve karın bölgesine ovarak masaj yapıyoruz. Şeker taneleri ve kahve zaten kese işlemi gibi bir etki yapıyor olacak. Nane yağının yağ yakıcı özelliği ve zeytinyağının besleyici özelliği cildinize nüfuz edecek, vanilyanın ve kahvenin kokusu ve sıkılaştırıcı etkisi de devreye girince muhteşem bir peeling keyfi yaşamış olacaksınız. Yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra da ılık su ile temizleyerek işlemi tamamlamış olacaksınız.
Hem keyifli, hem de organik, doğal ve tamamen ev yapımı bir ürün. Ben büyük bir keyifle kullanıyorum ve haftada en az 1 defa uyguluyorum. Duş sonrası cildiniz yumuşacık oluyor ve mis gibi vanilya aroması gün boyu sizinle kalıyor.
Deneyimlemenizi tavsiye ederim ;)

3 Mayıs 2016 Salı

Melisa Yağı ve Esansının Kullanımı

Melisa, limongillerden çiçeği nefis kokan bir bitki. Özellikle parfüm yapımında, krem ve kozmetik ürünlerinde sıklıkla kullanılıyor. Tabi ki ben de melisa esansını ve yağını evde çeşitli amaçlar için tüketiyorum ve kokusundan da huzur buluyorum.
Örneğin, geçenlerde melisa esansını buhurdanlığın haznesine damlatıp üzerine bir miktar da su ekleyip, altına tealight yakarak esansın ısınmasını ve odaya yayılmasını sağladım. Size anlatamam yoğunluğunu ve kalıcılığını. Hem odada, hem de evde genel olarak saatlerce kokusu kalıyor. Mis gibi temiz temiz çiçek kokuyor her yer.
Bunun haricinde, ferah ve temizlik hissi veren bir kokusu olduğu için melisa esansını ileride tarifini vereceğim bulaşık makinesi deterjanında da kullanıyorum. Ayrıca, deterjan yapımı dışında, bulaşık makinesinin parlatıcı gözüne birkaç damla melisa esansı damlatarak da bu güzel ferah çiçeksi kokuyu değerlendirebilirsiniz. Özellikle yumurta ve tavuk yemekleri yendiğinde bulaşıklar makinadan kötü bir koku ile çıkabiliyorlar. Melisa esansı bu kötü kokuyu da engelliyor. Bu arada, sağlığa hiçbir zararı görülmemiş olup, aromaterapide de yoğun olarak kullanılan bir esanstır kendisi.
Eğer sizin de hoşunuza giderse, yer ve yüzey temizlerken hazırladığınız suya da birkaç damla damlatarak tüm gün evinizde misler gibi melisa rüzgarı esmesini sağlayabilirsiniz.
Melisa kokusu huzur, rahatlık, dinginlik veriyor. Aynı zamanda odaklanmaya ve zihinsel konsantrasyona da olumlu etki ediyor.
Mis kokulu günler...

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Ev Yapımı Sıvı Sabun Tarifi

Evinizde deterjandan sabuna, parfümden kreme, rujdan fondötene herşeyi yapabileceğinizi biliyor musunuz? Ben öğrendiğimden beri yapıyorum. Fırsat buldukça da fotoğraflı tarifleri sizinle paylaşıyor olacağım sevgili hanımlar beyler.
Bugün oğlum okuldan geldi ve bana dedi ki ''Anneciğim, okulda temizlik kuralları ile ilgili çok şey öğrendik, sıvı sabunlar tehlikeliymiş, katı sabun kullanalım'' dedi. Ben oğlumun yaşındayken sıvı sabun ilk kez çıkmıştı piyasaya. Çoğu yaşıtım hatırlayacaktır, Fax ın avuç kadar yatık şişede piyasaya çıkarttığı o sıvı sabunları 80'li yıllarda arkadaşlarımıza doğum günü hediyesi olarak bile almışızdır :) Ne günlerdi. Şimdi envai çeşit sıvı sabun bulmak mümkün. Ama çeşitlilik ve rekabet arttıkça maliyetleri düşürmek için bazı hileler hurdalar ve kimyasallar işin içine giriyor maslesef. Hal böyleyken ve oğlum da konuya ilgi duymuşken iş başa düştü ve kendi sıvı sabunumuzu kendimiz yapmaya koyulduk.
Malzemeler:
* 1 kalıp naturel sarı renk zeytinyağı sabunu (farklı organik sabunlarınız varsa onları da değerlendirin. Zeytinyağı sabununun sarı rengini tercih etmemin sebebi, yeşil olanların zeytinin küspesinden, sarı olanın ise soğuk sıkım yağından üretiliyor oluşudur. Ben fiyat farkı olmadığı için sarısını tercih ediyorum.)
* 2 lt içme suyu (dilerseniz 1 lt içme suyu ve 1 lt de demlenmiş soğumuş yeşil çay ya da adaçayı kullanabilirsiniz)
* 1 yemek kaşığı gliserin (bazı tarifler gliserin içermez. Gliserinin faydası hem besleyici oluşu, hem de sabunun kıvamını homojen olarak koruyabilmesidir)
* 20 damla sevdiğiniz bir esans yağı (menekşe, nergis, yasemin, gül, portakal ...)
İşe kalıp sabunu rendeleyerek başlıyoruz. Rendelenmiş sabuna suyu ekliyoruz ve orta ateşte sürekli karıştırarak ve el blenderı ile çırparak ısıtıyoruz. Rendeler eriyip karışınca ocaktan alıyoruz. Bu arada köpürme oldukça karıştırmaya ara verin. Ocaktan alıp arada kaşıkla kıvamını kontrol ederek ılıtıyoruz ve gliserin ile esans yağını ekleyip yeniden çırpıyoruz. Soğuyana dek arada kaşıkla karıştırıp akışkanlığını kontrol ediyoruz. Mümkünse şişelere koymadan evvel yaklaşık 5-6 saat soğuk olarak kapta bekletelim. Kıvamda koyulaşma olursa (ki benim bu tarifimde hiç koyulaşma veya kıvamda değişme olmadı) sıcak suyu azar azar ekleyip karıştırarak kıvamı sabitleyip soğutup şişelere öyle aktarabilirsiniz.
Ben pompalı şişelere koydum mutfak ve banyo için. Kalanını da bir kavanoza koyarak saklıyorum. İhtiyaç oldukça çıkartıp şişelere ekliyorum.
Şimdi gelelim benim sabunumun rengine. Dedim ya, ben eklemeler yapmayı seviyorum. Sabunuma ılıma esnasında çay kaşığının ucuyla (1/5 oranında neredeyse) yeşil renk gıda boyası ekleyip çırptım. Bunu mor, mavi, kırmızı, turuncu gibi renklerle de yapabilirsiniz. Oğlum renkli şeyleri seviyor, ne yapalım :) Bu arada, gıda boyası olduğundan hiçbir zararı yok, merak etmeyin elleri de boyamıyor :)
Yaşasın ev yapımı her bişey :))))


1 Mayıs 2016 Pazar

Ev Yapımı Bitkisel Nemlendirici Gündüz Kremi

Bayanlar, çılgın araştırmalar ve formüller içerisinde kaybolmuş vaziyetteyim. Arada bulduğum formülleri deneyip, kendime uygun yapılandırmalarla ekleme ve çıkartmalarla yeni formüller yaratıyorum ve tümünü kendi üzerimde deneyerek, bir süre de bekletip üründe değişme olup olmadığını kontrol ediyorum. Ev evlikten çıkıyor bazen. Mutfak tam bir labaratuvar kıvamında. Ama değiyor mu? Değiyor.
Bugün sizlere hem hafif, hem mis kokan, hem de yaşlanma karşıtı bir bitkisel yüz kremi tarifi vereceğim. Gündüz kremi olarak makyaj öncesi kullanılabilir. Dilerseniz gece kremi olarak da gönül rahatlığı ile uygulayabilirsiniz. Hemen bu nemlendirici organik krem yapımı için malzemeleri saymaya başlıyorum.




Malzemeler:
* 2 yemek kaşığı hindistancevizi yağı
* 10 damla mavi anemon çiçeği yağı (yaşlanmayı geciktiren etkisi inanılmazdır ve direkt olarak da yüze uygulanabilen bir yağdır)
* 6 damla biberiye yağı
* 6 damla lavanta yağı
Hindistancevizi yağını yine benmari usulü eritiyoruz, Çok ısıtmamaya dikkat edin. İçerisine diğer yağları damlatıp karıştırıyoruz ve 50 ml bir krem kavanozuna koyarak serin bir yerde, dilerseniz buzdolabında katılaşmasını bekliyoruz. Yaşlanmaya karşı, güzel kokan, yatıştırıcı, besleyici ve onarıcı yüz kremi hazır. Gençlik iksirinizi iyi günlerde kullanmanız dileklerimle...

Ev Yapımı El ve Vücut Losyonu Tarifi

Ben kronik kurdeşen ve dönem dönem de ürtiker sıkıntısı yaşayan bir bayan olduğum için, raf ürünü kozmetik malzemelerinden çoğunlukla kaçınıyorum. İçerdikleri kimyasal ve koruyucular, parfümler ve renklendiriciler bana hiç yaramıyor. Muhakkak alerjik bir reaksiyon gösteriyor uyguladığım bölge. Bu nedenle kendi losyonumu ve kremimi kendim yapıyorum.
Bugün paylaşacağım tarif, cilt sorunları ve alerjik durumları olan kişiler için özellikle kullanışlı bir ürün olacaktır. Her şeyden evvel, içerisinde kullandığımız tüm malzemeler tamamen doğal, organik ve bitkisel.
Malzemeler:
* 1 yemek kaşığı hindistancevizi yağı
* 1 tatlı kaşığı gliserin
* 1 tatlı kaşığı tatlı badem yağı
* 1 tatlı kaşığı jojoba yağı
* 1 tatlı kaşığı aloe vera jeli (opsiyonel)
* 1 tatlı kaşığı bal mumu
* 1 tatlı kaşığı kakao yağı (katı formda olan naturelinden)
* 10 damla avokado yağı
* 10 damla aroma verecek bir bitkisel yağ veya esansiyel yağ ( lavanta, yasemin, menekşe, sandal ağacı, ylang ylang, vs olabilir)

Katı formda olan bal mumunu, kakao yağını ve hindistancevizi yağını benmari usulü eritip, biraz ılıyınca içerisine gliserin dışında diğer yağları ekleyerek karıştırıyoruz. son olarak gliserini ekleyerek iyice homojen bir kıvam alana dek minik bir çırpıcı ile ya da plastik bir çatal ile
karıştırıyoruz. Boş bir krem kavanozuna karışımı doldurarak soğumaya bırakıyoruz. Koyu kıvamlı bir losyon elde ediyoruz.

Losyonun daha likit ve akışkan olmasını
isterseniz hindiztancevizi yağını ve tatlı badem yağını 1 er tatlı kaşığı kadar daha artırabilirsiniz. Bu yağlar besleyicidir ve bilinen herhangi bir olumsuz etkisi yoktur.
El ve vücut losyonunuz hazır. Yumuşacık ve doğal eller, mis kokulu bir cilt için kolları sıvayalım :)