14 Mayıs 2016 Cumartesi

Bit Önleyici Lavantalı Bit Savar Saç Losyonu

İlkokula giden çocuğunuz varsa, kendinizden hatırlayın, muhakkak bir bit salgını haberi yayılır, akabinde bitler de yayılır. Bitin temizlikle pislikle ilgisi yok derler, hatta temizi daha çok sever bile derler. Neticede bit varsa vardır, yoksa yoktur. Başa gelen çekilir.
Artık eczanelerde bit şampuanları, bit tarakları hatta kızlar için bit tokaları bile var. Erkek çocuklar biraz daha şanslılar, çünkü saçlar kısa, tıraşlıdır. Zorda kalınırsa kazıtılabilir bile.
Geçen gün bizim de okulda ''Bit var a dostlaaarrrrr!'' konu başlıklı panikler yaşanınca, şuracığa basarak ulaşabileceğiniz dezenfektanımı kapıp okula temizliğe koşmuştum. İçeriğinde lavanta olan bu dezenfektanı evimde de kullanıyorum ve gayet de memnunum.
Şimdi vereceğim tarifte yine lavanta yağı var. Daha önce de bahsetmiş olduğum gibi, bitlerin lavanta kokusu ve yağı ile araları bozuk. Dolayısıyla lavantayı anneler olarak çok seviyoruz. Canımız lavanta :)

Malzemeler:

*50 ml lik spreyli şişe
*lavanta yağı
*biberiye yağı
*limon
*su
Şişemize yarım limonun suyunu sıkıp döküyoruz. Üzerine 10 ar damla lavanta ve biberiye bitkisel yağlarından ekleyip, şişenin kalanını içme suyu ile tamamlıyoruz. Her kullanımda önce çalkalıyoruz. Çocukların saçlarına 20-25 cm uzaktan fıslatıp tarıyoruz. Hem misler gibi kokuyor, hem bitleri uzak tutuyor, hem biberiyenin antiseptik özelliği ile mikroplar kırılıyor, hem de limonun besleyici özelliği ile saçlara bakım yapılmış oluyor. Ay ne güzel bişey yapmışım ya, maşallah bana. Yine 1 şişede 10 marifet :)
Kış kış bitler kış kış, yallah bitler yallah!!! :)

13 Mayıs 2016 Cuma

Pelesenk Ağacı, Pelesenk Yağı Nedir? Faydaları Nelerdir?

Pelesenk kelimesini ilk kez ''Diline pelesenk olmak'' deyiminde duymuştum. Yani bir sözü çok sık tekrarlama, devamlı kullanmak anlamına geliyor.
Pelesenk, Sıcak ülkelerde yetişen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir ağaçtır. En çok Kızıldeniz kıyıları, Hindistan, Madagaskar, Senegal'de yetişir. Günlük ve ödağacı gibi hoş kokulu maddeler, pelesenkin bazı türlerinden çıkarılır. Bazı çeşitlerinin de kerestesi doğramacılıkta kullanılır. Ağaç ve ağaççık şeklinde birçok çeşidi vardır. Çoğunlukla Kızıldeniz kıyılan, Hindistan, Madagaskar, Senegal gibi sıcak iklimli bölgelerde yetişir.
Kaynak: http://pelesenkagaci.nedir.com/#ixzz48u4KdzQN
Geçen gün GÜNLÜK ve Günlükyağı ile ilgili bir yazı yazmıştım. Sığla, Pelesenk, Günlük ağaçları ben de görüyorum ki aynı familyadan ve sıcak iklimlerde yetişen, gövdesi sağlam ve balzamı kokulu ağaçlar. Çoğunlukla gemi ve tespih yapımında bu ağaç tercih ediliyormuş.Ağaçların iç gövdeleri mor ve tonlarında ya da vişne çürüğü renginde olduğundan, yabancı dilde Brazilian Rosewood Tree, Balsam da deniliyor.
Pelesenk, kolaylıkla aktarlardan yağ formuna ulaşabileceğimiz faydalı bir reçine. Tıbbi ve kozmetik açıdan faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
*Romatizma ve eklem ağrılarını giderici
*Migren ve Baş ağrılarını giderici
*Kas gevşetici
*Cilt rengini açıcı
*Nefes darlığında etkili, nefes açıcı
*Öksürüğü kesici
*Balgam söktürücü
*Göz sağlığında etkili
*Barsak iltihabı ve mikrobuna etkili
*Antiseptik ve bakteri temizleyici
*Kireçlenmeye karşı etkili

Görüldüğü üzere, yurt dışında Frankincense diye de bilinen, bizde günlük reçinesi olarak satılan ve benim geçen gün öğüterek yağda bekletip edindiğim günlük yağı ile aynı etkide, aynı familyanın üyesi ve yağ formunda bulmak da oldukça kolay.

Pelesenk yağını evlerinizden eksik etmeyin. Ecza dolabınızın bir demirbaşı olsun. Haricen masaj yolu ile kullanabilirsiniz.
Dilinize olmasa da evinize Pelesenk olsun :)

Ylang Ylang Çiçeği, Ylang Ylang Yağı ve Faydaları

Epeyce ismini duyuyoruz kendilerinin son yıllarda. Pek çok parfümün notaları arasında yerini zaten almış olan bu nadide çiçeğe biraz yakından bakalım istedim.
Ylang Ylang, vatanı Güneydoğu Asya olan, sarı ve beyaz tonlarda, kokusu baskın bir çiçektir. Ezilerek soğuk sıkım çıkartılan yağı ise A ve C vitaminleri bakımından zengin, aromatik, kuvvetli bir yağ.
Bana göre görünüşü ve kokusu ile son derece masumane ve ferahlık veren bu bitkinin yağını, hem parfüm yapımında kullanıyorum, hem de cilde ve ruha olumlu etkilerinden dolayı krem ve losyonlarımda karışımlarıma eklemeye gayret ediyorum. Sakinlik ve dinginlik hissi veren bir aroma terapi yağı aynı zamanda. Bir nevi antidepresan özelliği var yani.
Cilt üzerinde ise yenileyici, canlandırıcı ve besleyici etkileri var Ylang Ylangın. Saç bakımında da
aynen ciltte olduğu gibi kullanımı yaygın. Nem tutucu ve saç kırılmalarını engelleyici bir etki yaratıyor. Uykusuzluk sorununu gidermeye yardımcı, özellikle bayanların adet dönemlerinde sakinleştirici etkisi ile özellikle kokusundan faydalanılıyor pek çok ülkede. Kas gevşetici, bulantıyı önleyici, sindirim sistemini ve dolaşım sistemini olumlu etkileyici yönleri nedeni ile medikal camiada da oldukça yaygın bir kullanımı var. Sakinlik ve dinginliğin yanı sıra, afrodizyak etkisi ile de bilinen Ylang Ylang, özellikle cinsel gücü artırıcı ilaç ve içeceklerde de kullanılıyor.
Bir de üzerine antiseptik yapısı nedeni ile yaralarda da temizleyici görev yapıyor.
Yok yok anlayacağınız bu mucize çiçekte. Her derde deva denilen cinsten. Ben genellikle gece uyumadan evvel yastığıma 2-3 damla damlatıyorum. İnanın kısa sürede huzurlu, tabir yerindeyse bebekler gibi uykuya dalıyorum.
Belki daha pek çok faydası vardır Ylang Ylangın. Ama en çok etki gösterdiği ve kullanıldığı alanlarla ilgili kısaca bilgi vermiş olmanın huzuruyla, şimdilik Ylang Ylang kalın efenim :)

12 Mayıs 2016 Perşembe

Ev Yapımı Lavantalı Cam ve Yüzey Temizleyici / Dezenfektan

Bu çok amaçlı bir temizlik sıvısı olacak arkadaşlar. Camlarda statik elektriği dengeleyecek, tozları uzun süre uzak tutarak mobilya ve ahşaplarda hijyen sağlayacak, leke çıkartma özelliği ile mutfak tezgahı, ocak, fırın gibi yüzeylerde verimli olacak, banyoda dahi kullanılabilecek. Yani hazırlayacağımız bu formül ile bir şişeyle 5-10 kuş vuracağız.

Malzemeler:
Boş bir spreyli temizlik şişesi
1 su bardağı beyaz sirke
1/2 su bardağı saf alkol (etil alkol)
1 yemek kaşığı lavanta yağı
1 yemek kaşığı tatlı badem yağı
Üzerini tamamlayacak kadar içme suyu

Tüm malzemeyi şişemize koyarak çalkalıyoruz, işte bu kadar. Bizzat evde elektrikli cam ocak, toz alma ve camlarda kullandım. Hatta yetinmedim, okulda salgın hastalıklar ve bit olayı var dediler, şişemi ve bezlerimi kaptığım gibi okula koştum, birkaç velimiz ile birlikte sınıfı, sıraları, dolapları, kapıları ve hatta beyaz tahtayı fıs fıs temizledik, dezenfekte ettik. Bu arada, ileriki yazılarımda da bahsedeceğim, bit, pire gibi bulaşıcı haşereler lavantadan nefret ederler ve kokusu bile arkadaşları uzaklaştırmaya yeter. Bu mucize yağ ile bir bitsavar saç spreyi tarifi de vereceğim daha sonra sizlere.
Temiz temiz günler, mis mis evler...

11 Mayıs 2016 Çarşamba

İshal için Bal ve Elma Sirkesi

Çocukların en korkulu hastalıklarında belirtiler arasına liste başından giren ishal, sen mi büyüksün, ben mi?
Şaka bir yana, ishal, yani diare ciddi bir belirti. Başlı başına bir hastalık değil, ancak vücutta ters giden bir şeylerin olduğunun ilk belirtilerinden biri. Üşütme, mikrop kapmalar, virüsler, gıda zehirlenmeleri ve daha pek çok olay ishal ile kendini belli etmeye başlayabiliyor. Özellikle küçük bebek ve çocuklarda ishal oldukça sıkı takip edilmesi gereken, en fazla 48 saat sabır gösterilip, akabinde muhakkak testler ve muayene için doktora koşulması icap eden bir durum.
Biz de yine oğlumun halsizlik ve akabinde ishali ile geçende yeniden bira aradaydık. Hatta bağışıklık sistemini güçlendiren bir masaj yağı yazım olacaktı şuralarda bir yerlerde :) Neyse efendim, ilk gün seyir halinde ishalin durumunu takip ettik. Sabah 1 defa çıktı, sonra bir de akşamüzeri çıktı. Çok korkulacak bir rengi ve sıklığı olmadığından evde takibe devam ettik. Haşlanmış patates ve lapa eşliğinde bol su ile günü tamamladık. Ertesi sabah yeniden ve bu defa sadece sabah sıvı çıktı. 3. gün halsizlik vs kalmamıştı, ancak sabah yine 1 defa sıvı çıkınca, dur dedim bak ben bu barsaklara şimdi bir oyun edeyim. Hemen dahiyane kocakarı dolabımı açıp mis gibi bal kavanozunu ve elma sirkesini çıkarttım. Bir bardak ılık suya 1 er yemek kaşığı koyup karıştırdım. Tabi sirke kokusu haliyle kesif, ancak balın tadı reddedilemez olduğundan oğlana burnunu tıkayıp içirdim. Ne mi oldu? İshale sıkı bir elveda çektik. İlişkimizi noktaladık. Yolları ayırdık. Sen bize layık değilsin dedik.
 Bu formül barsak ve sindirim sitemini dezenfekte ediyor ve mikrobu kırıyor tabiri caizse. Ayrıca bal da faydaları sayılamayacak kadar çok olan en kıymetlimiz. Şayet ishalin mikrobik ya da besin kaynaklı olduğunu düşünüyorsanız bu doğal formülle ishali engelleyebilirsiniz. Ancak yeniden ve yeniden tekrarlıyorum ki; Her durumda önce Doktor, sonra evcilik.
Sağlıklı ve şifalı günler...

Arap Sabunu : Eski Dostum, Yeni Kankam :)

Çocukluğum 80'lerde geçti. Arap sabunu ile tanışıklığım o dönemlere denk gelir. Evde ne zaman temizlik yapılsa, adeta bir demirbaş gibi odadan odaya gezdirilirdi poşette. Yapısı çok eğlenceli geldiğinden mıncık mıncık oynamışlığım vardır defalarca:) Arap sabunu ile yapılmayan temizlik, temizlikten sayılmazdı. Halılardan tutun da fayanslara kadar dip köşe her yere değerdi bu eski toprak deterjan.
Geçen gün bir zincir marketin eve yakın şubesinde gezinirken bu nostaljik arkadaşın yeni nesil yapılandırılmış olan torunlarına denk geldim. Sıvı Arap Sabunu. Limon kokan mis gibi ferahlığını kaybetmemiş, ancak bulaşık deterjanı kıvamında bir şişeye doldurulmuş ve eski formuna göre daha akışkan. Önce çaktırmadan şişenin kapağını çekip şişeyi avucumda hafifçe bir iki sıkmak suretiyle şişeden çıkan havayı burnuma derince bir çekip eski dostum, oyun arkadaşım arap sabunu ile hasret giderdim :) Ardından son dönemlerdeki alışkanlığımla şişenin arkasındaki etiketi kelimesi kelimesine okumaya başladım. O da ne? Meğer canım dostum bitkisel bir deterjanmış. Ay ne sevindim ne sevindim, anlatamam. Hemen sepetime attım tabi kendisini. Bununla ben acayip karışımlar yaparım, her tarafları da temizlerim diye düşünerek marketten ayrıldım. Bu arada fiyatı da oldukça uygun, 750 ml lik bu şişe 2 TL civarında.
Dilerseniz fotoğrafta tam okunmuyor olabileceğini düşünerek sizlere içeriğinden bahsedeyim.
''Doğal yağ asitlerinin sabunlaşmasından elde edilen doğal bir üründür. İçerisinde serbest alkali ve serbest asit oranı çok düşük olduğundan her türlü yüzey temizliğinde güvenle kullanabilirsiniz.''
Yani kısaca, bu evladiyelik deterjan, ev temizliğinde kullanabileceğiniz piyasadaki en doğal ve tehlikesiz, en kimyasaldan uzak yumuşak sabunun ta kendisidir. Yabancı sitelerde evde sabun ve deterjan yapımı için kullanılan Castel Soap denilen yumuşak sabun, bir diğer adı ile sarı sabun işte bizim arap sabununun ta kendisi. Yani güvenli, yani doğal.
Şimdi ben bu arkadaşı bulaşık makinesinin deterjan gözünde test ettim. Makinem tam 11 senelik olduğundan her türlü denememi gözüm kapalı yapıyorum bu arada. Bir de bu doğallık hadisesine baş koymuşluğum var tabi. Test etmeden de sizlerle paylaşmıyorum zaten hiçbir şeyi. Ama siz makineniz yeni ise denemekten çekinebilirsiniz. Ben bulaşıkları tertemiz çıkarttım makineden. Misler gibi de kokuyordu. Makinemde de hiçbir sorun olmadı. Neticede doğal yağlardan oluşmuş bir sabun kendisi, her halukarda tablet deterjanlardan daha organik kalıyor benim nazarımda. Ama bulaşıklardan ziyade yer temizliği veya yüzey ve halı temizliğinde kullanmayı tercih edin siz yine de. Bunun için de farklı formüllere ana malzeme yapacağım kendisini. Huyum kurusun ki bir şeyi de tek başına kullanamıyorum. İllaki bir şey katacağım, hiç bişey bulamazsam su katacağım :) Ne yapayım, bayılıyorum kimyaya.
İşte bizim emektar Arap Sabununun hayatıma yeniden girişi böyle oldu. Marketlerden alın ve gönül rahatlığıyla kullanın. Özellikle cilt sıkıntıları olanlar, alerjik yapısı bulunanlar da tercih etsinler. Zira diğer deterjanlar gibi ellerimi hatır hatır kaşındırmadı ve kurutmadı.
O halde ne diyoruz? Yaşasın eski dostum Arap Sabunu!

10 Mayıs 2016 Salı

Bitkisel Şifa Kaynağı: Aynısafa / Calendula

Şu bitkisel yağlarla haşır neşir olmaya başladığımdan beri ne zaman topraktan çıkmış bir şey görsem ''bu kesin bişeye faydalıdır he!'' düşüncesi geçiyor aklımdan. Zira bana veya insanlara faydası olmasa bile, ekolojik sistemin devamlılığı için muhakkak mühim bir görevi oluyor her zerre canlının.
Son dönemlerde bitkisel yöntemlerle tedaviler epey dikkat çekmeye başladı ve tercih edilir oldu. Bazı ürünler ''zayıflatıyor'' diye yok satarken, bazıları da ''bilim adamları kanser yapıyor dedi'' haberleri ile nesil tükenmesi ile karşı karşıya kalıyor. Her tür haberi okuyun, her tür reklamı da izleyin. Ama hiçbirine araştırmadan inanmayın sevgili okuyucular.
Aynısafa da son dönemlerde güzellik iksiri addedilen çiçeklerden birisi. Gerçekten de şifası tartışılmaz. Hem güzellik için hem de devası için evlerde bulundurulması gereken bir bitki.
Bakalım Aynısafa, diğer adıyla Calendula nelere fayda sağlıyormuş?
*Cildi yeniler
*Akne ve sivilceleri iyileştirici etkisi vardır
*Cildi nemlendirir ve kırışıklıkları önlemeye yardımcı olur.
*Egzama, sedef gibi cilt hastalıklarında tedavi edicidir
*Bebeklerde görülen pişik tedavisinde faydalıdır
*Antiseptik özelliği vardır; mantar, yaralar, kesikler için cildi dezenfekte edici özelliği bulunmaktadır.
*Hoş çiçeksi kokusu ile parfüm ve kozmetik yapımında kullanılır.

Kokusu gerçekten muhteşem. Cilt üzerindeki tedavi edici özellikleri de zaten paha biçilmez. Uğrayacağınız en yakın aktardan bitkisel yağ formunda edinip ihtiyaç halinde cildinize uygulayabileceğiniz doğal bir şifa kaynağı kendisi.
Teşekkürler tabiat, teşekkürler toprak...

9 Mayıs 2016 Pazartesi

Doğal Ahşap ve Terk-i Şehir

Biz ailece maaşlı çalışmaya veda edeli yaklaşık 2 sene oldu. Kendi işimize gücümüze bakıyoruz, ne yapmaktan zevk alıyorsak para da oradan gelsin mantığındayız. Sevdiğimiz işi yapmak çalışmak gibi gelmiyor, üstelik para da kazandırıyor. Zaten çok zengin hayatlar ideolojimize de ters. Azıcık aşım ağrısız başım. Borç olmasın, dolabımda her daim yiyebilecek bir şeyler olsun, sağlık sıhhat için kenarda 3-5 birikim olsun tamamdır. Zaten fazlası insanı bozuyor.

Ahşap işleri hep ilgimizi çekerdi, kayın pederimin bir ahşap atölyesi var. Kameriye, çardak, piknik masaları, köpek kulübeleri vs yapıyorlar. Şehri terk edip atölye yakınına taşındık. Eşim orada ahşap mobilyalar üretiyor. Hepsi tek tek elde kesilip biçilip boyanıp montajlanıyor. Fabrikasyon değil yani. Masalar, sandalyeler, çocuk parkları, piknik takımları, bahçe mobilyaları, saksılar, kümesler, kuş yuvaları ve daha pek çok şey.

Ağaçla temas halinde olmak bile insanı pozitifleştiriyor, elektriğini alıyor. Doğaya, hayvanlara ve yaratana karşı bir kat daha yakınlaştırıyor.
Önümüzdeki 5 yıllık planlarımız ve hedeflerimizde birkaç dönümlük bir arsa içine tek katlı minnak bir ev yapıp, tavuk, keçi, kedi, köpek beslemek, bir müştemilat tarzı atölye kurup orada birlikte dekoratif, retro, eskitme, yenileme işleri ile uğraşmak. Kendi yumurtamı sütümü tüketmek, kendi bağımı bahçemi düzenlemek... E daha ne ister ki insan? Mavi yakalı ya da beya zyakalı değilsen büyük şehirde zaten barınamazsın. Barınmaya çalışmak dahi istemezsin. Esnafın muhabbetini, gerçek dostu, dar günde koşturanı gördükten sonra da bi daha şehirli olamazsın. Küçük mekan, küçük kalabalıklar, küçük gelirler, küçük giderler ve küçük sorunlar olsun hayatta. Ben mutluluk diye buna derim!

Hindistan Cevizi Yağı ve Pekmez ile Çikolata Yapımı

Bir sosyal medya ağı üzerinden takip ettiğim bayanlardan biri bu tarifi paylaşmıştı. Miktarları kendi damak zevkime göre biraz değiştirerek müthiş bir lezzet yakaladım. Çocuklu evlerde çikolata tam bir bağımlılık haline geliyor, üstelik bundan ben de etkileniyorum, zira bayanların çikolataya olan düşkünlüğü malum.
Bu tarif ile hem çikolata hazzını yaşayıp, hem de sağlıklı yağları ve ürünleri tüketmiş oluyorsunuz. Laf aramızda, kahvenin yanına da çok şık ve farklı bir ikramlığınız olmuş oluyor. Hindistan cevizi yağı ile yapılan bu leziz pekmezli çikolata tarifi hemen aşağıda.

Malzemeler:
1 ölçek hindistan cevizi yağı
3 ölçek harnup (keçiboynuzu) pekmezi
1 ölçek kakao


ve ta ta ta taaammmm! Sadece 3 malzeme, pişirmek de yok. Daha ne olsun?
Birimleri ölçek olarak yazdım, dilerseniz bunu 1 su bardağı olarak alırsınız, ya da ben önce deneyeceğim deyip yemek kaşığı ile işe başlarsınız, ki ben yemek kaşığı ile ilk denememi yaptım.
Hindistan cevizi yağını oda ısısı üzerinde yumuşatın, diğer malzemeleri de ekleyin ve iyice karıştırın. Bu arada, pekmez ile ilgili bir ipucu vermek istiyorum. Marketlerde satılan sulu zırtlak keçiboynuzu pekmezlerinden değil de, daha krema kıvamında olan markalar var, aktarlardan temin edebilirsiniz. Ben yoğun akışkan olan bu pekmezleri tercih ediyorum. Evet, tüm malzemeyi iyice iç içe yedirip karıştırdıktan sonra ister kavanoza koyup şokella kıvamında tüketin, isterseniz de şekilli silikon buz kalıplarına pay edip buzlukta muhafaza edin ve canınız çektikçe ya da ikram için kaç parça istiyorsanız hemen kalıptan çıkartıp kıtır kıtır tüketin. Hindistan cevizi yağının da çikolataya çok hoş bir aroma verdiğini göreceksiniz.
Ben şahsen ilk mahsulü tükettim, bugün yeni bir üretim yaparak buz kalıplarımı fullemeyi düşünüyorum ;)
Afiyet, bal, çikolata olsun :)))

8 Mayıs 2016 Pazar

Evde Bulaşık Makinesi Deterjanı Yapımı

Resmen laboratuvar kurdum. Alenen kurdum yani. Mutfak mutfaklıktan çıktı, üretimhaneye döndü. Hayır, akşam adam işten geliyor eve, bir tas çorba, bir kap yemek bekliyor, mutfağa bir giriyor ki hatun elinde blender ile tencerede sabun, deterjan vs çırpıyor. Tamam hijyen mühim de, bu adam da aş ister, yemek ister, ekmek ister değil mi? :)
Şaka bir yana, elbette ki temizlik ürünleri için kullandığım kapkacak ayrı, bu işe ayırdığım zaman ayrı. Yemek de yaparım deterjan da diyorum hep. Kariyer karın doyurmuyor, evi de temizlemiyor çünkü. Denedim 15 sene, cık! ı ıh! Bundan sonra böyle arkadaş:)
Neyse efendim. Bugün size evde kendi bulaşık makinesi deterjanınızı nasıl yapabileceğinizi anlatacağım, üstelik malzemeler her markette satılan ve gayet ucuz olan malzemeler.

1 kase çamaşır sodası
1 kase limon tuzu
1 yemek kaşığı limon yağı
1/2 yemek kaşığı Melisa esansı

İşte hepsi bu. Bir kavanozda veya kapaklı saklama kabında malzemeleri karıştırın ve her yıkamada 1 yemek kaşığı kadar ev yapımı deterjan alıp makinenizin deterjan gözüne koyun. Bu arada parlatıcı gözüne de beyaz sirke ve melisa esansı koyarak tam anlamıyla bir ev yapımı ve doğal yıkama işlemi yapabilirsiniz. Melisanın kokusu müthiş kalıcı ve fresh. Bu nedenle ben deterjanlara çok yakıştırıyorum.
Tertemiz, pırıl pırıl günler...

Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Bitkisel Formül

7 yaşında ilkokula giden bir oğlum var. Küçük çocuğu olan her annenin bildiği üzere, okul ortamında özellikle kış aylarını mütemadiyen hastalıklarla geçiyoruz. Havalar ısınıyor ve tam bir ''oh!'' çekecekken, bu defa da bahar nezleleri ve salgın mikrobik hastalıklar kol gezmeye başlıyor.
Antibiyotiklere karşı zaten ezelden beridir olumsuz bakarım. Kendi rahatsızlıklarımda dahi en son, ama eeennnn son başvurduğum çözüm yoludur. Hele ki küçük bedenlerde yarattığı tahribat, yarattığı iyileştirme çabalarından çok daha fazla. Bebeklikten bu yana ne zaman doktorluk olsak elimizde bir antibiyotik adı ve ilave 7-8 kalem ilaç ismi yazılı reçetelerle çıktık hastanelerden. Dolayısıyla büyüklerin söylediği gibi ''İlaçla 1 hafta, ilaçsız 7 gün'' süren tüm hastalıklarla uzun zamandır doğanın armağanlarını kullanarak korunmaya çalışıyorum.
Yine derin araştırmalarım esnasında, bağışıklık sisteminin zayıfladığı zamanlara mikrop, bakteri ve virüslerin galibiyet alabildiğini, onun dışındaki zamanlarda ise vücutta her daim olmalarına karşın bizi hasta yapamadıklarını öğrendim. Bu nedenle mümkün mertebe ilaç değil de, haricen kullanılabilecek bağışıklık güçlendirici, immün dostu formüller oluşturmaya başladım.
Geçen gün oğlum uykudan epey halsiz uyandı. Normalde gayet iştahlı ve hatta göbekli olan oğlum ilk kez uyanır uyanmaz ''anne karnım aç bişeyler verir misin?'' demedi. Bir baktım ki ateşimiz de 38 derece civarında ve akabinde ishal baş gösterdi. Başını yastıktan kaldıramadan günü yarılayınca, kuvvetli bir formül denedim. Bitkisel yağlarla hazırlanan masaj yağı. Bu formül özellikle ABD'de anneler tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Karışım şu şekilde:
Biberiye yağı
Çay ağacı yağı
Greyfurt yağı
Lavanta yağı
Limon yağı
Tüm yağlardan 10 ar damlayı bir damlalıklı şişede karıştırıp geri kalan kısmını Tatlı Badem Yağı ile tamamlıyorsunuz. Bu masaj yağını nabız bölgelerine hafif masaj ile uyguluyorsunuz.
Nabız bölgeleri şöyle oluyor: El bilek içleri, kol dirsek içleri, ayak altı ve ayak bilekleri, dizlerin arka kısımları, kulak arkaları, ense ve şakaklar. Tüm bu bölgelere 2 şer damla damlatıp yedirmek yeterli. Şimdi mübalağa ediyorum zannedeceksiniz ama, eşim de bire bir şahit oldu ki, bu masajı yaptıktan tam yarım saat sonra oğlum yataktan kalktı ve oyun oynamaya başladı. Hatta yaklaşık 1 saat kadar sonra odasında top sektiriyordu :) Masajdan yaklaşık 3 saat kadar sonra halsizlik hali yeniden baş gösterdi ve geceyi derin bir uyku ile tamamladık. Ertesi sabah yine masajı yaptım ve yine aynı enerji geldi çocuğa. Bitkisel yağların masaj ile uygulanmasından 20 dakika sonra kana direkt karıştıklarını biliyor muydunuz? Bu müthiş bir şey. Tüm ilaçlardan daha etkili ve daha zararsız. Her tür hastalık için mucizevi bir bitkisel yağ karışımı yapılabiliyor. Hatta dahili alınabilenleri de var. Örneğin ben Aspir yapını, nane, portakal ve limon yağını dahilen de sabah aç karnına ılık suya damlatıp içiyorum. Hatta ve hatta zaman zaman tariflerini paylaştığım ve paylaşacağım soğuk içecek formüllerinde bile lezzetli ve aromatik bitkisel yağlar var. Biz insanlar tıp bu teknolojik boyutlara ilerleyene dek onca salgın illetten kocakarı ilaçları dedikleri bitkisel formüllerle nasıl kurtulup sağ çıktık sanıyorsunuz? :)
İşin özü, bağışıklık sistemini ayaklandıran ve enerji veren bu masaj yağını muhakkak bir şişede bulundurun. Kullanım ömrü de bir hayli uzun. Doğa ana bize bunca harika şeyi sunmuşken şifayı kimyasal yapılarda aramak biraz işin kolayına kaçmak oluyor. Araştıralım bakalım daha neler bulacağız tabiatın koynunda.
Sağlıkla kalın...